außer Atem sein
Nefes nefese kalmak
Ich bin außer Atem, kann nicht sprechen.
Nefes nefeseyim, şu an konuşamıyorum.
Nach dem Rennen war ich völlig außer Atem.
Yarıştan sonra resmen nefes nefese kaldım.
Er kam außer Atem die Treppe hoch!
Merdivenlerden yukarıya nefes nefese çıktı!
Bu cümle yapısı ingilizcedeki Phrasal Verbs tanımına girer. Almanca’da bunun gibi bir kalıp kategori olmadığı için ezberlerken sadece cümleye odaklanabiliriniz. Bilmeniz gereken özel bir bilgi yok, ezberleyin ve kullanın gitsin