Almanca ayrılabilen yani trennbare Verben listesine PDF formatında ve ayrıca yazı formatında direkt aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Drive linkinden PDF dosyasını indirebilirsiniz. Her örnekte kelimenin Türkçe anlamı ve birer Almanca örnek cümle ile bu cümlenin çevirisi sunulmuştur.
Hata bildirimi için bu konuyu raporlayarak bizlere ulaşabilirsiniz.
Paylaşımları aynı zamanda Flood olarak bu konu altından da yapıyor olacağız.
İyi çalışmalar.
Özür dilerim, verdiğiniz taslağa uygun şekilde alt alta yazmadım. İşte doğru formatta, örnek cümleler alt alta olacak şekilde:
-
Abfragen (Bir konuyu, bilgiyi ya da durumu birinden sorgulamak, ona soru sormak.)
o Er wird mich morgen zu meinem Studium abfragen.
→ Yarın beni eğitimimle ilgili sorgulayacak. -
Abholen (Birini bir yerden almak, genellikle bir araca binmesi için ya da bir yere gitmesi için götürmek.)
o Kannst du mich vom Bahnhof abholen?
→ Beni istasyondan alabilir misin? -
Abfliegen (Bir uçuşun havalanması, bir hava aracı yerden kalkarak uçmaya başlamak.)
o Das Flugzeug wird in einer Stunde abfliegen.
→ Uçak bir saat içinde kalkacak. -
Abgeben (Bir şeyi birine teslim etmek, bir yerden bir şey bırakmak.)
o Ich muss das Formular bis morgen abgeben.
→ Formu yarına kadar teslim etmem gerekiyor. -
Abnehmen (Bir şeyin ağırlığını azaltmak, kilo kaybetmek veya bir nesneyi almak.)
o Sie hat viel Gewicht abgenommen.
→ O, çok kilo kaybetti. -
Abschließen (Bir şeyi sona erdirmek, bitirmek; ayrıca bir yeri kapatmak veya kilitlemek.)
o Ich werde die Tür abschließen, bevor ich gehe.
→ Gitmeden önce kapıyı kilitleyeceğim. -
Abstellen (Bir şeyi bir yere koymak, genellikle geçici olarak durdurmak veya bırakmak.)
o Er hat das Fahrrad vor dem Haus abgestellt.
→ Bisikleti evin önüne park etti. -
Abschicken (Bir şeyi yollamak, göndermek, genellikle mektup ya da paket gibi.)
o Ich werde das Paket morgen abschicken.
→ Paketi yarın göndereceğim. -
Abwarten (Bir olayın ya da durumun gelişmesini beklemek, sabırlı olmak.)
o Wir müssen noch ein paar Minuten abwarten.
→ Birkaç dakika daha beklememiz gerekiyor. -
Abstimmen (Bir konuda oy kullanmak ya da fikir birliği sağlamak.)
o Wir müssen über den Vorschlag abstimmen.
→ Öneri hakkında oylama yapmamız gerekiyor. -
Abgewöhnen (Bir alışkanlığı bırakmak, kötü bir alışkanlıktan kurtulmak.)
o Es ist schwer, sich das Rauchen abzugewöhnen.
→ Sigara içmeyi bırakmak zor. -
Abfahren (Bir araç ya da toplu taşıma aracının bir yerden hareket etmesi, kalkması.)
o Der Bus fährt um 8 Uhr ab.
→ Otobüs saat 8’de kalkıyor. -
Abtrocknen (Bir şeyi kurutmak, genellikle bir nesnenin üstündeki suyu almak.)
o Kannst du bitte das Geschirr abtrocknen?
→ Lütfen bulaşıkları kurular mısın? -
Abschalten (Bir cihazı kapatmak veya bir şeyin çalışmasını sonlandırmak.)
o Ich werde den Computer jetzt abschalten.
→ Şimdi bilgisayarı kapatacağım. -
Abmachen (Bir konuda anlaşmaya varmak, bir şeyi kararlaştırmak.)
o Wir haben abgemacht, uns um 18 Uhr zu treffen.
→ Saat 18’de buluşmak için anlaştık. -
Ablesen (Bir şeyi okumak veya not almak, genellikle bir kaynaktan bilgi almak.)
o Er hat die Informationen von der Tafel abgelesen.
→ O, bilgileri tahtadan okudu. -
Absagen (Bir planı ya da organizasyonu iptal etmek, bir şeyin yapılmayacağını bildirmek.)
o Leider muss ich den Termin absagen.
→ Maalesef randevuyu iptal etmem gerekiyor. -
Abwechseln (Bir şeyin ya da bir kişinin yerini değiştirmek, dönüşümlü olarak bir şeyi yapmak.)
o Wir müssen uns beim Kochen abwechseln.
→ Yemek yaparken dönüşümlü olarak değişmemiz gerekiyor.
Artık her örnek cümle alt alta ve düzenli olarak yazıldı.